İlk olarak kendilik kavramının klinik tanımını ele alalım:
Kendilik imgesi,bireyin belirli bir zamanda ve durumda sahip olduğu kendiliğin imgesinden oluşur. Bu , bireyin o andaki durumunun zihinsel temsili ve beden imgesinden meydana gelir. Bu imge, bilinçli veya bilinçsiz, gerçekçi veya çarpık kurulabilir.
Kendilik temsili, kendilik imgesinden daha sürekli bir sistemdir. Bireyin farklı anlarda sahip olduğu gerçekçi ya da çarpık kendilik imgesi yığınının dışında şekillenir. Bu,bireyin bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde kendini algılamasıdır ve pasif veya aktif olabilir.
Üst düzey kendilik organizasyonu; öznel deneyimin, çoğulcu kendilik temsili tarafından organize edilmesini ifade eder. Bir deneyim içerisindeki “Ben”in, başka bir deneyim içerisindeki “Ben” ile aynı olması gerekmez. Bu terim, alt kendilik imge ve temsillerini biçimlendirmesi ve organizasyonu için kullanılır.Onları birbirine bağlar, aralarında süreklilik ve birlik, bütünlük algısı oluşturur.
Gerçek kendilik, intrapsişik kendilik imgelerinin ve ilgili nesne temsilcilerinin bütününden meydana gelir. “Gerçek kendilik” terimi, hem hayali hem de bilinçdışı girdilerin olmasına rağmen oldukça önemli olan bilinçli gerçeklik öğesinin yanında sağlık ve normalliğe işaret eder.
Gerçek sağlıklı kendiliğin, iki işlevi vardır.Kendiliğin ifadesi için duygusal bir araç sağlar ve aynı zamanda gerçeklik ödevlerindeki yetkinliği sayesinde öz saygısını korumaya çalışır.
Neden “gerçek kendilik (Real self)” terimi Winnicott’ un “gerçek kendilik (true self) terimine tercih edilmektedir ? Winnicott ‘un öncü çalışması, kendiliğin iki kısmı olduğunu söyleyen Freud düşüncesine dayalıydı ve modern gelişimsel çalışmalardan önce ortaya çıkmıştı. Freud düşüncesinin iki kısmı vardır ki; iç güdülere dayalı olan “doğru” ile çevre ve dış dünya ile bağlantılı olan “sahte” kısımlarıydı. Hem libidinal hem de iç güdüsel saldırgan dürtüleri sonradan var edecek olan kendiliğin gerekli kısmını biçimlendirmek için dış dünya ve anneyle olan erken etkileşimi içselleştirmesi ve bütünselleştirmesiyle gelişimsel çalışmalar, bunun yanlış bir ikilem olduğunu gösterdi.
Gerçek kendilik, kendilik bozukluklarının sahte kendiliğiyle keskin bir karşıtlık ortaya koyar. Sahte kendilik algısı, gerçekliğe dayalı değildir, bir fanteziye dayalıdır. Bu gerçeklikte uzmanlaşarak değil acı verici duygulanıma karşı savunma göstererek özgüveni kazandırır.
Gerçek kendilik, alt düzey kendilik temsillerinden ve üst düzey organizasyondan meydana gelir. Gerçek kendilik,kendi gelişimine, güç ve fonksiyonlarına, kendi psikopatolojisine sahiptir.
Kaynak:Kişilik Bozuklukları, J.F. Masterson, Litera Yayıncılık